Türkiye’deki LGBTİ+ yasakları AB İlerleme Raporu’nda yer aldı
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun 2018 yılına ait Türkiye’nin AB İlerleme Raporu’nda LGBTİ+ etkinliklerinin yasaklanması eleştirildi, LGBTİ+’lerin temel haklarının korunmadığı vurgulandı.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, 2018 yılına ait Türkiye’nin İlerleme Raporu’nu açıkladı. Raporda LGBTİ’lere dönük nefret söylemi, nefret suçları yasasının cinsel yönelimi içermemesi, ayrımcılığa karşı yasal korumanın eksikliği ve LGBTİ+ etkinliklerinin yasaklanması da yer aldı.
İlerleme Raporu’nda, “LGBTİ’lerin temel haklarının korunması konusunda ciddi endişeler var” denildi. Raporda Ankara’daki LGBTİ+ etkinlik yasağı, Kaos GL ve Pembe Hayat’ın yasağa ilişkin yürütmeyi durdurma talebinin reddedilmesi ve Onur Yürüyüşleri’nin yasaklanması şöyle yer aldı:
Ankara’da etkinlik yasağı, yürüyüşlerin yasaklanması, davalar…
“Lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks (LGBTİ) kişilerin temel haklarının korunması noktasında ciddi endişeler bulunuyor. Eşcinselliği ‘psikoseksüel bozukluk/hastalık” olarak tanımlayan askeri disiplin sistemi ve tıbbi yönetmeliklerde herhangi bir değişiklik gündeme gelmedi. Güvenlik gerekçesiyle LGBTİ yürüyüşlerinin yasaklanması üçüncü yılına girdi. Yürüyüşe katılan aktivistlere, ‘izinsiz gösteri yürüyüşüne katılmaktan’ dava açıldı. Ankara ve diğer şehirlerde LGBTİ temalı etkinlikler yasaklandı ve bu uluslararası tepkiye yol açtı. Şubat 2018’de İdare Mahkemesi iki sivil toplum örgütünün yasağa ilişkin yürütmeyi durdurma taleplerini reddetti.
Nefret ve ayrımcılık etkin soruşturulmuyor
“LGBTİ toplumunu hedef alan gözdağı verme ve şiddet önemli bir sorun olmaya devam ediyor, LGBTİ kişilere dönük nefret söylemi etkin bir şekilde soruşturulmuyor ve sıklıkla ifade özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendiriliyor. Bu suçları ilişkin spesifik bir yasal düzenleme bulunmuyor. Tehdit alan LGBTİ örgütlerine çok sınırlı koruma sağlanıyor. LGBTİ toplumuna dönük ayrımcılık hâlâ çok yaygın.”
LGBTİ’lerin haklarını koruyan yasa çağrısı
Raporda, nefret suçlarına ilişkin yasal düzenlemelerin uluslararası standartlarda olmadığı belirtiliyor, cinsel yönelim temelli nefret suçlarını içermemesi eleştiriliyor:
“Türkiye ivedilikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun bir şekilde cinsel yönelim ve kimliği kapsayan ayrımcılıkla mücadele kanunu çıkartmalıdır.”
Raporda, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nda ayrımcılık yasağının cinsel yönelimi kapsamaması da eleştirildi.
Kaynak: Kaos GL
